Son dakika haberleri! Partinin başkanı ve başkanı AK Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongresi Kongresi’nin il kadın şubesine katıldı.
Başkan Erdoğan, muhalefet randevuya tepki verdi ve “Bu oyuna gelmiyoruz. Seçimlerin ne zaman yapılacağını çok iyi bilen biziz” dedi. dedi.
Oyların yüzde 50’sinin hedefine ulaşacaklarını ifade eden Erdoğan, “Tüm oylarımız istediğimiz düzeyde değilse, kadınlara kadınlara yeterince söyleyemeyiz, aileleri içeriden fethedemeyiz. Kadınların önemine dikkat.
“3 -Kide”
Başkan Erdoğan’ın ifadeleri aşağıdaki gibidir:
Bugün Kongremizle yeni arkadaşlarımıza diliyorum. Kadınları dışlayan hiçbir politika, hareketin başarılı olduğu imkansız değildir.
Kadınların hedeflerine ulaşmasını dışlayan herhangi bir siyasi hareket için mümkün değildir. Ana seviyeye ek olarak, kadınlarımıza ve gençlere özel önem verdik. Bu 3 yollu binaya dayanarak kuruluşlarımızı ve tüm faaliyetlerimizi gerçekleştirdik.
“Gücü ekledik”
Türkiye yüzyılın yürüyüşünü güçlendirdik. 13 Şubat’ta bir demokrasi ziyafeti olacak.
Bir insanı eğitirken bir kişiyi eğitirseniz, tüm toplumu aileden eğitebileceğiniz bir söz vardır. Aile kırılırsa, aile kırılır, kadın kırılırsa, ulusun kırılacağını söylerler. Aileden başlayarak, tüm toplumun tüm insanlığı nasıl etkilediğine dair işaretlere bakın. Siyaset bu cazibeden çıkarılamaz.
Yine %50 hedefimize ulaşacağız. Tüm oylarımız istediğimiz düzeyde değilse, kendimizi kadınlara yeterince açıklayamayız, aileleri içeriden fethedemeyiz. Tüm ailenin kalbini erkek ve çocuklarla fethetmenin yolu kadınlara ulaşmaktır.
Muhalefete tepki
Muhalefet 22 yıldır bekliyor. Bu kafayla giderlerse, 222 yıl bekleyecekler. Armut, ağızdaki rüyaların mantığı ile güç bekliyor. Bu günlerde çok çalışarak geldi.
Milletimiz ülkenin kaderini asla bu belirgin vahiylere bırakmaz. Birbirlerini destekleme ve ülkenin sorunları üzerinde meditasyon yapma fırsatına sahip olmadıkça, 23 Nisan’ın tadında güç oynarlar.
LGBT Yanıtı
Birçok alanda LGBT sapması teşvik edilir. Birçok Batı ülkesinde, reşit olmayanların kötüye kullanımını meşrulaştıracak kadar rahatsız olmayan bu sapkınlığa karşı çıkması neredeyse imkansızdır. Modaya uygun sinemadan, siyasetten sivil topluma, ulusumuzu bu delilikten uzak tutmalıyız. Türkiye, bu sapmanın amiral gemilerinden biri olmaya devam edecek. İnancımız, kültürümüz ve dilimiz böyle bir cinsiyetçi ayrım için uygun değildir. Türkimizdeki erkek ve kadın kavramları asla cinsiyetçi bir kavram değil, cinsiyet arasında bir ayrımdır.
Ulaştığımız noktada, durum sinsi insidia altındaki erkekleri içeren bir türde gelişmeye başladı.
Her iki kadını da bir erkek olarak erkek olarak koruyun ve koruyun, bir insan olarak bir önümüzdeki dönemde uygulayacağımız ana politikaların eksenini oluşturur. Sadece küresel rüzgarları yakalayarak aile kurumunu yok etmekle kalmaz, aynı zamanda erkek ve kadın arasındaki sınırı kaldırmak için bizi çağdaş yapmaz, aynı zamanda küreselistlerin oyuncağını da yapar. Çocuklarımızın ve gençlerimizin zihnine ve fiziksel sağlığına yönelik her türlü tehdide karşı uzlaşmaz bir mücadele vereceğiz.
Düğünler düşerken boşanma atıyor. 2035’ten sonra nüfusumuzun düşeceği simülasyonları karşılıyoruz. Tehlike görülmeli. 2025’i bir aile yılı ilan ettik. Yeni politikalar görevlendireceğiz. Kadınlar, aile üyeleri ve nüfus olarak politikalarımıza toplum ve ulusun değerleri tarafından sabote edilmesine izin vermeyeceğiz.
“Bilinmeyen adaylığı takip ediyor”
Gücü değiştirip bizi yıkamadığınız sürece muhalefet azgın olur. Yargıç, savcı ve ulusa saldırmaya başladılar. Gerçekler tarafından kırılırlar. Ana bir muhalefet partisi mi yoksa sirk perdesi olup olmadığı açık değil.
Yolsuzluk, hırsızlık, yüzsüz, Ayyuka’nın kokusunun kokusunun taciz edilmesi için taciz, ancak bir prensip politikası isterseniz, etkili bir muhalefet.
Gülüp ağlamadığımızı bilmiyoruz. Başkan elinde kırmızı bir etiketle dolaşıyor. Eski başkan oyuna sarı kartla girmeye çalışıyor. Sorun kırmızı kartın ne yaptığını bilmiyor. Sarı kart ne yaptığını bilmiyor. Belediye hizmetleri açısından irtifayı kaybeden başkan, yumurta yokken bilinmeyen adaylık aramıyor.
Bu oyuna gelmiyoruz. Seçimler yapıldığında çok iyi bilenlerden biriyiz. Bakalım en ufak bir düşüş en büyük maliyetlere neden olabilir.
